-
1 rentrer
Iv i (avec l'aux. être)1 à l'intérieur içeri girmek2 chez soi evine dönmek◊Il est tard, je vais rentrer. — Geç oldu, ben döneyim.
◊Ils sont rentrés de l'école. — Onlar okuldan döndüler.
3 aller girmek◊Cela ne rentre pas dans mon sac. — Bu çantama girmiyor.
4 heurter çarpmak◊La voiture est rentrée dans le mur. — Araba duvara çarptı.
5 rentrer dans l'ordre düzene girmek◊Tout est rentré dans l'ordre. — Herşey düzene girdi.
IIv t (avec l'aux. avoir)mettre dans sokmak◊Le chat a rentré ses griffes. — Kedi tırnaklarını içine çekti.
-
2 entrer
См. также в других словарях:
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yayılmak — nsz 1) Yayma işine konu olmak veya yayma işi yapılmak 2) Hastalık, pek çok kimseye geçmek veya bulaşmak 3) Genelleşmek O zamanlarda saz, halkın bütün sınıfları arasında iyice yayılmıştı. A. Ş. Hisar 4) Genişlemek, büyümek ... bu Buket in şöhreti… … Çağatay Osmanlı Sözlük